Kore Kültüründe Çay içmenin estetik anlamları
Çay içme görgü kurallarının bir çeşidi olan ve “Dongda Salim” olarak adlandırılan bu Kore Çay kültürü; Kore kültür ve tarihinin temelindeki güzellikleri yeniden keşfetmek için ortaya konulmuştur. “Dongda Salim” ifadesi içerisindeki “dongda” kelimesi güneş, doğum ve eskiyi yeniden algılamanın memnuniyetini ifade eder. Kore Kültüründe Çay içmenin estetik anlamları…
1- Çay Seromonisi Çanı :
Kore’de gökyüzü beş ana renk ile ifade edilerek, çay seremonisi (tören) kurulurken; gökyüzünü açma anlamında 5 kez “çay seremonisi çanı” çalınır. Çayın hoş ve insanın içini açan kokusunun bu çan sesiyle birlikte havaya yayılması bütün varlıklara mutluluk dilemesi ve getirmesi anlamına gelir.
2- Jopae / İsim Levhası :
Çay seremonisine davet edilen misafirin adının, takma adının ve önemli tecrübelerinin yazıldığı isim levhasıdır. Bu levha, çay içilen mekanın nezaket kuralları ve yüceliğini ifade eder.
(Bu kural aslında bizim kültürümüzdeki, yani Osmanlı – İslam kültüründeki; “Şerefül mekân, bişerefil mekîn: Mekanın şerefi, içinde yaşayanların şerefiyle ölçülür.” prensibiyle benzerlik göstermektedir.)
3- Oturacak yeri seçmek :
Seremoniye davetli kişinin toplumdaki şöhret, onur ve imtiyazından daha ziyade; çay kültürü konusunda en tecrübeli kişiye saygı gösterilir ve itibar edilir. Bu kural; çay içilen yerin saygınlığı ve görgü kuralları içindir.
4- Çay kokusunu etrafa yaymak :
Çay içilen mekanın güzel kokmasını sağlamak içindir… Ayrıca, Budizm’de bulunan; çay kokusunun vücuda sinmesiyle, bu dünyanın pisliklerinden arınacağı düşüncesi sebebiyle yapılır. Bu düşünceye göre; Çay içen kişi, ruhsal bir arınma yaşamakta ve saygı ve fedakarlık düşüncesini ön planda tutmaktadır.
5- Çay içilen ortama çiçek konulması :
Çay içilen mekan, her zaman temiz tutularak ve çiçek konularak; orada bulunan kişilerin güzel ilişkiler kurması amaçlanır. Ayrıca, Samhan devrindeki geleneklerden biri olarak; Şaman’ın Tanrı’ya dua etmesi sırasında büyük bir ağacın altında dua yapmıştır.
Bu inanca göre: bu ağaca göğün kutsallığının sindiği düşünülür; bu ağacın altında duran kişinin günahlarından arındığına inanılır. İşte bu efsanedeki gelenek; çay seremonisinde, bir adet çiçek konularak sembolize edilir ve uygulanır.
Bu çiçeğin de şöyle bir anlamı vardır: Çiçeğin üzerindeki tohumlar, ayrı ayrı toprağa ekilirse; her bir tohumdan tekrar bir çiçek yetişir. Yetişen her çiçeğin üzerinde de, tekrar yeni tohumlar oluşur. Aynı şekilde, Çay içilen mekandaki bu buluşmanın da, güzel ilişkiler doğurmasını umar ve dilerler…
6- Mendil Sermek :
Budist rahiplerin saçlarını keserken mendili önüne yere serip tıraş olmaları anlamına gelir ve böylelikle kendini küçük görerek mütevazı olmayı öğrenmek amacıyla yapılır. Çay seremonisinde mendili açarken bir köşesinin hafifçe kaldırıp atılması, Kore geleneksel danslarından Salpuri dansı figürlerinden beyaz mendil atma hareketini yansıtmaktadır. Bu mendilin köşesini atmak fiili de, misafiri mutsuzluk ve kötü şanstan arındırmak anlamını taşır.
7- Çay içilen yerde açılan mendilin katlanması:
Kendi hayatını ve yaptıklarını kendi sorumluluğunda kabul edip, yaptığı doğru ve yanlış işlerin tüm sorumluluğunu yüklenerek, aydınlık bir hayat dilemek anlamındadır.
8- Çay fincanını yıkamak :
Kısa bir süreliğine de olsa, dünyevi kirleri temizlemek suretiyle, daha aydınlık bir ruhla ayrılmayı arzulamak anlamına gelir. Ayrıca kendini imtihana tabi tutmak ve tövbe etmek anlamlarına da gelir. Misafirin çay fincanını yıkamak ise misafire iyi niyet göstermek ve ikramda bulunmanın işareti olarak kabul edilir.
9- Fincanı doldururken çıkan ses :
Kainattaki sükunet içine doğru yapılan yolculuk ve meditasyon olarak kabul edilir.
10- Fincanı yıkadıktan sonra mendille kurulamak:
Fincanı sağ yöne doğru üç defa kurulamak, geçmiş zaman, şimdiki hal ve gelecek zamandaki hata ve günahlar için af dilemek anlamına gelir. Fincanı kurularken, mendili sola doğru çekerek kurulamak ise evrenin aydınlık enerjisini çay fincanına doldurarak misafire ikram etmek olarak kabul edilir. Bu kural Mantranın dairesel şekillerinden kaynaklanmaktadır.
11- Fincanın sıcak su ile çalkalanması:
Misafiri rahat ettirmek için gösterilen içtenlik ve çayın tadını daha güzel kılmak için yapılan eylemdir.
12- Çay seremonisi:
Seremonisi biterken gökyüzünü kapatmak anlamında 5 kez çan çalınır ve seremoninin bittiğini bildirir.
GELENEKSEL KORE ÇAY KÜLTÜRÜNÜN ANLAM VE DETAYLARI
1 . Fincanın rengi, biçimi, büyüklüğü her defa farklı olanını kullanmadaki gaye:
İnsanoğlunun doğumdan sonraki sürekli gelişim ve değişimini niteler. Bunun sebebi Korelilerin estetik duygularındaki çeşitlilik ve bağlı olarak derinliktir. Yani güzel bir geleneğin fincanla ifade ediliş tarzıdır.
2 . Çaydanlıktan fincana yayarak doldurmanın sebebi:
Silla mezarlarındaki kazılarda bulunan heykelcikler arasındaki kadın erkek ilişkili figürlerle ilgisi olduğu belirtilir. Verim ve refahı simgeleyen Silla kültürünün enerji ve coşkunluğunu ailenin refahı şeklinde yorumlayan sade insanımızın hayalini tasvir eder.
3 . “Lütfen içiniz” şeklinde vurgu yapmanın sebebi:
Goryeo devrindeki çay kültüründen kaynaklanmaktadır.
4 . Mükemmelliğe ulaşmak – Çay içerken vücut hareketlerinin önemi:
Baekjangseonwoncheonggyu da geçen bir çay kültürü kuralıdır. Toplum yaşamındaki kıstasların gerekliliği ve önemini hatırlatmak amaçlıdır. Bu şekilde bireyler birbirinin kişilik ve özgürlüğünü kısıtlamaz. Toplumun yaşama gücünü yükselten esasların anlamı vurgulanır.
5 . Çayın soğumasını bekleyip içmek:
Toplumsal yaşam şartlarında, çayı içmeden evvel bekleyip soğuk çayı içtiğimiz durumlar çok fazladır. (Çay sanatı tekniklerini yeni baştan oluşturacak konudur.) Çay içilen yer, leziz yiyecekler yiyerek gönlünce eğlenilen yer değildir. Yavaşça ve bekleyerek herkesin memnuniyet duyacağı bilgeliği düşünme yeridir. İnsanoğlu yapısı gereği bir arada yaşar. Ve bu noktada en önemli şey karşıdaki insana özveride bulunup, onun düşüncelerini göz önünde bulundurarak hareket etmektir. Aile yaşamı genel olarak böyledir. Yani çayın mükemmelliğinden öte çay içilen yerin mükemmelliği ön plandadır.
6 . Mendili düzgünce katlamak ve anlamları:
Bir ömür huzurla geçirdim ve ayrılıyorum. Yaşamımdaki hatalarımı mendilimle beraber topluyorum. Son ana kadar başkalarına özveride (fedâkârlık) bulunan bir hayat güzel ve mis kokuludur.
7 . Çay törenini bitirirken ev sahibinin eliyle yeri sıvazlıyormuş gibi üç kere süpürmesinin anlamı:
Eski dönemde geleneksel çağlarda anneler, çocuğun bir arkadaşı veya değerli bir misafir evine geldiğinde; misafirin oturacağı yeri eliyle bir kaç kez süpürdükten sonra konuğu oraya oturturdu. Özellikle fakir ailelerin misafiri oturtacak minder bulamadığı için böyle yapılırdı. Bundan daha ziyade, annenin misafire sunduğu samimiyeti ve ikramı gösterirdi. Aslında, yoksul olsa da şefkatli ve kibar olan annenin samimiyetini hatırlatmak adına böyle bir uygulama yapılır.
8 . Ev sahibinin çay içmemesi ne anlama gelir?
Genellikle çocuklar annelerine lezzetli yiyecekler sunarlar; anneleri ise bu ikramı geri çevirip “siz yeyin, sizin yediğinizi gördüğümde benim karnım doyar” der. Böylece anne, kararlı bir şekilde çocuklarının karnının doymasını sağlar. İşte bu karşılıklı ikram uygulamasına atfen; annenin ruh derinliğini ve yüce sevgisini çay ikramında hissetmek anlamında, ev sahibi çay içmez.
9 . Çay merasiminde çayın özellikle iki fincan içilmesinin anlamı:
İçilen ilk fincan çay, doğumun; ikinci fincan çay ise ölümün simgesi olarak kabul edilir. Çay töreninde özellikle iki fincan çay içilince “Bir ömür yaşadım” anlamına gelir.
Alıntı
Kaynak : Funda Gerçeker / hobitat.com
***