Korsanlık yapan İsrail’in baskın yaparak el koyduğu Madleen yelkenlisi için dünyadan tepkiler!
Korsanlık yapan İsrail’in baskın yaparak el koyduğu Madleen yelkenlisi için dünyadan tepkiler!
İsrail ordusunun Akdeniz açıklarında uluslararası sularda ilerlerken baskın yaparak alıkoyduğu Gazze’ye insani yardım götüren “Madleen” gemisi, Usdud (Aşdod) Limanı’na ulaştı.
Uluslararası sularda ilerlerken İsrail ordusunun 9 Haziran’da düzenlediği baskınla el koyduğu “Madleen” gemisi, İsrail’in güneyindeki limana getirildi.
Katil ve soykırımcı İsrail, şimdi de deniz korsanlığına başladı ve İnsani yardım amacıyla Gazze’ye giden Madleen gemisi’ne saldırdı. Uluslararası sularda ve barışçıl amaçlı insani yardım faaliyetinde bulunmak üzere Gazze’ye doğru seyreden gemiye katil İsrail ordusu tarafından baskın düzenlendi. Gemideki 12 insani yardım gönüllüsü zorla kaçırıldı ve rehin alındı. Gemi zorla Usdud limanına götürüldü. Zorla alıkonulan gemideki aktivistlerin akıbeti halen meçhul. Aktivistlerin vatandaşı olduğu ülke yetkilileri vatandaşlarının derhal serbest bırakılmasını ifade eden sert açıklamalarda bulundular.
Haaretz gazetesinin haberine göre ise Madleen yelkenlisindeki aktivistleri temsil eden avukatlar, müvekkillerinin 17 saat boyunca alıkonulmasının ardından Usdud Limanı’na getirildiğini belirtti.
İsrail’deki Arap Azınlıkların Hakları Hukuk Merkezi tarafından temsil edilen 12 aktivistin büyük olasılıkla mahkemeye çıkarılacağı bildirildi.
Gemide 12 kişi bulunuyordu
“Özgürlük Filosu Koalisyonu (FFC)” adlı sivil toplum kuruluşunun, Gazze’ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik yelkenli, 1 Haziran’da İtalya’nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı’ndan Gazze için yola çıkmıştı.
İsrail güçleri, Gazze’ye insani yardım götürmek isteyen Madleen gemisini Akdeniz’de alıkoydu
▪️ İtalya’dan bir hafta önce yola çıkan “Madleen” Gazze’ye insani yardım ulaştırmayı hedefliyordu
▪️ Gemi 9 Haziran’da uluslararası sularda ilerlerken İsrail askerleri tarafından… pic.twitter.com/pwKStMlFpe
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) June 9, 2025
Madleen gemisindeki aktivistler, İsrail ordusunun müdahale etmesi durumunda barışçıl tutumlarını sürdüreceklerini ve direniş göstermeyeceklerini duyurmuştu.
İsrail ordusu, Gazze’ye yönelik ablukayı kırmayı amaçlayan Madleen gemisine müdahale etmişti.
Gemide Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı FFC Basın Koordinatörü Yasemin Acar’ın yanı sıra Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad olmak üzere 12 kişi bulunuyor.
İsrail’in Gazze’ye insani yardım taşıyan Madleen gemisine yönelik saldırısına Türkiye ve dünyadan tepkiler
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’ne insani yardım götürmek üzere yola çıkan ve içinde 12 insan hakları savunucusunun bulunduğu Madleen gemisine düzenlediği saldırıya Türkiye ve uluslararası kamuoyundan tepkiler gelmeye devam ediyor.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Madleen gemisine İsrail askeri güçlerinin uluslararası sularda düzenlediği terörist operasyon insanlık onuruna yöneltilmiş alçak bir saldırıdır.” dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze’deki soykırıma dikkati çekmek için yola çıkan, içinde sadece sivillerin bulunduğu Madleen gemisine İsrail askeri güçlerinin uluslararası sularda düzenlediği terörist operasyonun, yalnızca insani yardım misyonuna değil insanlık onuruna da yöneltilmiş alçak bir saldırı olduğunu belirtti.
Filistin halkına karşı uygulanan sistematik cezalandırmanın, soykırım ve kuşatma politikasının hukuki ve insani hiçbir meşruiyet taşımadığına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“İnsani yardımların engellenmesi, uluslararası hukuka göre açık bir suçtur. Bugün karşı karşıya olduğumuz bu tablo, küresel düzenin adalet terazisinin kırıldığını, güçlünün zayıfı ezdiğini bir kez daha göstermektedir. Uluslararası toplumu, bu açık hukuksuzluk karşısında sesini yükseltmeye, insani değerleri savunmaya ve Madleen’in yanında olmaya davet ediyoruz. Bir kez daha ilan ediyoruz ki Gazze’nin, Madleen’in, adaletin, barışın ve insan onurunun tarafındayız.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“İsrail’in uluslararası sularda ‘Madleen’ adlı gemiye dönük müdahalesini lanetliyoruz. İnsani değerleri ve hukuku yok sayan, insani yardımları engelleyerek suçlarına yeni suçlar ekleyen Netanyahu yönetimi, uluslararası toplumdan gerekli karşılığı görmelidir. Bir an önce ateşkesin sağlanmasını, insani yardımların Gazze’ye kesintisiz ulaşmasını ve iki devletli kalıcı çözüm için somut adımlar atılmasını bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti olarak her alanda mazlum Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Tarihi bir direniş sergileyen Filistin halkı ve insani değerler er geç kazanacaktır. İsrail yönetiminin zulüm ve soykırım politikaları insanlık ittifakı karşısında kaybetmeye mahkumdur.”
İletişim Başkanı Altun
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İsrail’in Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan sivil ‘Madleen’ gemisine yönelik saldırısı, uluslararası hukukun ve insan haklarının açıkça bir ihlalidir. Bu alçak saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Siyonist İsrail yönetiminin, temel insani yardımların dahi Gazze’ye ulaşmasına tahammül edemediğine dikkati çeken Altun, Gazze’de aylardır sistematik yıkımların ve katliamların sürdürüldüğünü, bunun “hiçbir ahlaki ve hukuki ölçü tanımayan bir terör devletinin ürünü” olduğunu vurguladı.
Filistin’de yaşananların tüm insanlığın meselesi olduğunu vurgulayan Altun, şunları kaydetti:
“İsrail yönetimi, 20 ayı aşkın süredir uyguladığı vahşetle bölgesel barışı tehdit eden, küresel güvenliği riske atan bir ‘miksere’ dönüşmüştür. Bu gerçeği görmezden gelen, sessiz kalan veya tepkisiz kalan her tutum, bu suça ortak olmak anlamına gelir. Türkiye olarak bu vahşetin durdurulması, Gazze’ye insani yardımların kesintisiz ulaşması ve bölgede adil barışın tesisi için çağrımızı yineliyoruz. Uluslararası camiayı ve tüm insanlığı bu çığlığa kulak vermeye, somut adım atmaya davet ediyoruz.”
Kabine üyelerinden tepkiler
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail’in sadece silahsız sivil gönüllüleri değil insanlığın ortak vicdanını da hedef aldığını belirtti.
Gemide bulunan insan hakları savunucularına yapılan saldırının, tüm insanlığa yönelmiş olduğunu vurgulayan Tunç, şunları kaydetti:
“Soykırımcı İsrail, düzenlediği saldırıyla ahlakının ve vicdanının olmadığını tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. İsrail, yıllardır sürdürdüğü sistematik saldırılarla yalnızca Filistin halkını değil uluslararası hukukun temel ilkelerini ve Birleşmiş Milletler kararlarını da çiğnemeye devam etmektedir. Çocukları öldüren, yardım taşıyan gemilere saldıran, gazetecileri ve sağlık çalışanlarını hedef alan bu alçaklık cezasız kalmamalıdır. Gazze’de 55 bin masum insanı şehit eden bebek katili İsrailli yöneticiler, hukuk önüne çıkarılarak hak ettikleri cezayı mutlaka almalıdır.”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze’ye insani yardım taşıyan Madleen gemisine yönelik alçak saldırının, yalnızca mazlumlara değil, tüm insanlığın vicdanına yapıldığını belirtti.
İsrail’in uluslararası hukuku tanımayan insanlık dışı saldırılarının, sistematik bir zulüm politikasına dönüştüğünü kaydeden Göktaş, “Açlığı, susuzluğu, çaresizliği silah olarak kullanan bu soykırımcı zihniyeti en sert biçimde lanetliyoruz. Filistin nehirden denize özgür olana dek susmayacağız.” ifadelerini kullandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’ye insani yardım ulaştırmak üzere yola çıkan sivil Madleen gemisine yönelik saldırısının sadece uluslararası hukukun değil, insanlığın en temel değerlerinin de hedef alındığı alçakça bir eylem olduğunu ifade etti.
Işıkhan, şunları kaydetti:
“Madleen, içinde silah değil ilaç, bomba değil ekmek taşıyordu. Sivillerin el uzattığı bir yardım seferine karşı düzenlenen bu menfur saldırı, İsrail’in hukuk tanımazlığını ve vicdansızlığını bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Kuşatma altındaki Gazze halkına bir parça ekmeği, bir damla suyu çok gören bu zihniyet artık insanlık dışı bir ideolojiye dönüşmüştür. Bu yaklaşım, dünyayı adım adım vicdansızlığa sürüklemektedir. Bu saldırıyı en güçlü ifadelerle lanetliyor ve uluslararası toplumu, vicdan sahibi tüm milletleri ve kurumları bu zulmün karşısında açık tavır almaya çağırıyoruz.”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Madleen gemisine yapılan hukuk ve insanlık dışı saldırının, mazlumların ekmeğine, hastaların ilacına, çocukların umuduna yönelmiş karanlık bir teşebbüs olduğunu ifade etti.
Uluslararası hukuku ve insan haklarını hoyratça çiğneyen korsanlığı şiddetle kınadıklarını belirten Tekin, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ne yazık ki bu zulüm, kadınları, çocukları, yaşlıları hedef alan işgalci bir zihniyetin yıllardır sürdürdüğü sistematik vahşetin bir başka tezahürüdür. Bir yardım gemisinden dahi korkan, insanlık onurunu hiçe sayan bu saldırgan tutum, dünya vicdanında çoktan mahkum olmuştur. Gazze’ye uzanan her yardım eli, insanlığın yüz akıdır. Türkiye, bu adaletsizliğe asla susmayacak, hakikatin, insan onurunun ve mazlumların sesi olmaya devam edecektir.”
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail’in, Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Madleen adlı gemiye uluslararası sularda seyrederken müdahalede bulunmasının uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu belirtti.
“İnsanlığın vicdanını yaralayan, insan haklarını hiçe sayan, insanlık dışı aksiyonlar alan Netanyahu yönetimi, uluslararası kamuoyundan hak ettiği cevabı almalıdır.” ifadesini kullanan Memişoğlu, şunları kaydetti:
“Temennimiz Gazze’de bir an önce ateşkesin sağlanması ve kalıcı çözüm için somut adımlar atılması. Biz, Filistinli kardeşlerimizin sesini tüm dünyaya duyurmaya, tarihin doğru tarafında durmaya ve soykırım politikaları uygulayan İsrail’e ses çıkarmaya devam edeceğiz.”
AK Parti’den tepkiler
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan gemiye İsrail’in müdahalesi, Netanyahu hükümetinin insanlık dışı haydutluklarına bir yenisini daha eklemiştir. Bir toplumun topyekun katliama tabi tutulduğu acımasız soykırım, insanlık var oldukça unutulmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
<blockquote class=”twitter-tweet” data-media-max-width=”560″><p lang=”tr” dir=”ltr”>Madleen yelkenlisindeki insan hakları aktivisti Yasemin Acar’ın paylaştığı videoda, gemiye müdahale eden İsrail askerlerinin, video çeken aktivistleri telefonlarını kapatmaya zorladığı duyuluyor <a href=”https://t.co/PC8ZAivUwP”>https://t.co/PC8ZAivUwP</a> <a href=”https://t.co/RuyCcri0OZ”>pic.twitter.com/RuyCcri0OZ</a></p>— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) <a href=”https://twitter.com/anadoluajansi/status/1931877318428885438?ref_src=twsrc%5Etfw”>June 9, 2025</a></blockquote> <script async src=”https://platform.twitter.com/widgets.js” charset=”utf-8″></script>
AK Parti Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan, İsrail’in her zamanki gibi büyük bir korkaklık tarihi ortaya koyduğunu belirterek, “Tabii katil devlet, susturduğu tüm dünyayı uyandırmak için bir geminin yettiğini çok iyi biliyor.” ifadesini kullandı.
Madleen’in, bir cesaret örneği ortaya koyarken İsrail’in her zamanki gibi büyük bir korkaklık tarihi ortaya koyduğunu belirten İnan, “Tabii katil devlet, susturduğu tüm dünyayı uyandırmak için bir geminin yettiğini çok iyi biliyor.” ifadesini kullandı.
Bu korkudan kaçış olmadığını vurgulayan İnan, şunları kaydetti:
“Bir gemi, tüm katliamlarınızı, işkencelerinizi, çocuk ölümlerini hatırlatmaya yetti ve sizi hesap verme gerçeğiyle yüzleştirdi. Aylardır soykırım suçu işleyen bu eli kanlı şebekenin, uluslararası sularda insanlık adına yüzen bu asil gemiye hukuki bağlamda yaklaşacağını elbette beklemiyorduk. Eli kanlı alçaklar yine kendine yakışan bir müdahale yapmıştır. Uluslararası toplumun artık dünyanın başına kene gibi yapışmış bu katil devlete çok ağır bir hesap sorması gerekmektedir. Bugün zulmün karşısında susanlar, yarının dünyasında adaleti konuşamazlar.”
“Bu alçakça müdahale, insanlık onuruna açık bir saldırıdır”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Ahmet Büyükgümüş de İsrail’in Madleen gemisine saldırısının insanlığa karşı yapılmış bir alçaklık olduğunu bildirdi.
Büyükgümüş, “Gazze’ye bir lokma ekmek ulaştırmayı bile hazmedemeyen bu zihniyet, hukuk tanımaz ve insanlık dışıdır. Saldırıyı lanetliyor, tüm dünyayı bu barbarlığa karşı ses yükseltmeye, somut adım atmaya çağırıyoruz.” açıklamasını yaptı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mustafa Demir de Gazze’ye insani yardım götüren Madleen gemisine İsrail tarafından yapılan saldırıyı şiddetle kınadı.
Demir, “Saldırıyı lanetliyorum. Uluslararası sularda sivil bir yardım gemisine yapılan bu alçakça müdahale, insanlık onuruna açık bir saldırıdır. Bu barbarlığı reddediyorum.” görüşünü paylaştı.
“Bu küstahlığı tarihe not düşüyoruz”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkanı Sevilay Tuncer ise soykırımcı İsrail’in Gazze’ye insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Madleen yelkenlisine saldırdığını belirterek, “Madleen sadece yola çıkmanın bile önemini bir kez daha tüm dünyaya gösteriyor. Dünyaya mesajını veriyor. Bütün gözler bütün bakışlar, yürekler Gazze’de. Masum çocukların, insanların çığlığına sessiz kalmayan umut ve merhamet dolu korkusuz yelkenler bir kez daha insanlığı yüreklendirdi. Madleen’e ve vicdanlı, onurlu, cesur yolcularına selam olsun. Denizden nehre özgür Filistin.” değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Belgin Uygur da İsrail’in Madleen’e müdahalesiyle insanlık onurunu yine ayaklar altına aldığını bildirdi.
Gazze’ye ulaşacak her bir yardım kolisinin “bir halkın nefesi” olduğunu aktaran Uygur, şunları kaydetti:
“O nefesi kesmeye çalışmak, açık bir barbarlıktır. Ne zaman mazlumlara bir umut doğsa, İsrail karanlığı büyütmeye kalkıyor. Ama unuttukları bir şey var, her çağda, şartlar ne kadar ağır ve umutsuz olursa olsun, inananlar için muhakkak bir Nuh’un Gemisi vardır, Madleen o gemidir. Mazlumun duası, vicdan sahibi insanlığın ortak iradesidir. Uluslararası sularda yardım gemilerine saldırmak, devlet aklıyla değil, zorbalıkla açıklanabilir. Sesimizi yükseltiyoruz, bu hukuksuzluğu, bu arsızlığı, bu küstahlığı tarihe not düşüyoruz.”
“İsrail, hak ettiği cezayı almalıdır”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Sosyal Politikalar Başkanı Fatma Betül Sayan Kaya da “Yükü insanlıktan başka bir şey olmayan Madleen’e saldıran İsrail, bir kez daha terör devleti olduğunu doğrulamıştır. İsrail vicdanlarda çoktan mahkum edilmiştir. Gazze ile tüm insanlığın hukukuna saldıran İsrail, hak ettiği cezayı almalıdır.” ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kültür ve Sanat Politikaları Başkanı Hüseyin Yayman da “Madleen gemisine yapılan saldırı, insanlık onuruna açık bir saldırıdır. Lanetliyorum ve kınıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Gazze’ye insani yardım taşıyan sivil bir gemiye, uluslararası sularda saldırmanın hukukla vicdanla açıklanamayacağını belirten Yayman, şunları kaydetti:
“Bu, katil İsrail’in yıllardır sürdürdüğü zalim politikanın yeni bir halkasıdır. İnsani yardımı hedef almak, yalnızca mazluma değil, insanlığın ortak değerlerine de kastetmektir. Bu suçu işleyenlerin cezasız kalmaması, hepimizin sorumluluğudur. Susmak, bu barbarlığı onaylamaktır. Ben bu saldırıyı reddediyorum, kınıyorum, lanetliyorum.”
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkati çekmek amacıyla yola çıkan, içinde Türk vatandaşların da bulunduğu, dünyanın farklı ülkelerinden gönüllülerin olduğu Madleen gemisine yönelik müdahalenin, vicdanları derinden yaraladığını belirtti.
Erbaş, şunları kaydetti:
“Yükü insani yardım olan bir gemiye karşı teröristçe bir operasyonla yapılan durdurma girişimi siyonist işgalcinin bir terör örgütü olduğunu ve insanlık adına ne denli tehdit oluşturduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. İnanç, vicdan ve adalet sahibi herkesi Gazze’yi açlığa mahkum bırakan ve insani yardımların girişini engelleyen soykırımcı örgüte karşı sesini yükseltmeye, insanlık için yola çıkan Madleen’in yanında olmaya davet ediyorum.”
BM’den, İsrail’in “Madleen” gemisine saldırısına ilişkin açıklama
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında soruları cevapladı.
Haq, İsrail güçlerince uluslararası sularda alıkonulan “Madleen” gemisine ilişkin asıl endişelerinin içindekilerinin güvenliği olduğunu vurgulayarak, “Bildiğimiz kadarıyla gemideki insanlar zarar görmemiş gibi görünüyor ve bunun devam etmesini umuyoruz, durumu izlemeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Geminin alıkonulmasıyla ilgili tam olarak ne olduğunun ve bunun yasal dayanağının incelenmesi gerektiğini ileri süren Haq, “Her zaman barışçıl protestodan yana olduk ve yetkililerin, barışçıl protestocuların zarar görmeden faaliyetlerini sürdürmelerine izin vermesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun ihlal edilmesi çok büyük bir endişe olur.” dedi.
Haq, İsrail tarafından gemiye uluslararası sularda el konulmasıyla ilgili bir soruya cevap verirken de geminin tam olarak nerede alıkonulduğunu doğrulamaları gerektiğini savundu ve gemilerin uluslararası sularda engelsiz seyahat etmesinin “uluslararası hukukun kritik bir parçası” olduğunu kaydetti.
Bir gazetecinin “Madleen” gemisinin uluslararası sularda alıkonulduğunun teyit edildiğini hatırlatması üzerine Haq, “Uluslararası sularda gemilerin seyrini engellemeye yönelik her türlü çaba büyük bir endişe kaynağıdır.” demekle yetindi.
Haq, Genel Sekreter’in “Madleen”in İsrail için herhangi bir tehdit oluşturduğunu düşünüp düşünmediği sorusuna da “Temel noktamız tüm barışçıl protestoları teşvik ettiğimizdir. Bildiğimiz kadarıyla bu (gemi) da bu kapsamın içine girer.” yanıtını verdi.
https://twitter.com/i/status/1932133356013298167
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İsrail’in Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan sivil “Madleen” gemisine saldırısına tepki göstererek, saldırıyı kınadı.
KKTC Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada Tatar, insan hakları savunucularının bulunduğu “Madleen” gemisine İsrail’in saldırısını kınayarak şu ifadeleri kullandı:
“Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan ‘Madleen’ adlı gemiye uluslararası sularda seyrettiği esnada İsrail güçlerince müdahalede bulunulması ve yardım almak için toplanan halka ateş açılması, kabul edilemez bir insan hakları ihlalidir.
İsrail’in yapmış olduğu bu terör içerikli eylemi ve soykırım girişimlerini kınıyor, tutuklanan aktivistler ve mürettebatın en erken zamanda serbest bırakılmasını temenni ediyorum.”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in, içinde insan hakları savunucularının bulunduğu, Gazze’ye insani yardım ulaştırmaktan başka bir amacı bulunmayan “Madleen” gemisine uluslararası sularda yaptığı saldırının, insani değerlere ve vicdanlara yöneltilmiş bir saldırı olduğunu belirtti.
İsrail’in “Madleen” gemisine saldırısının kabul edilmez olduğunu vurgulayan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:
“Uluslararası hukuka ve temel insan haklarına aykırı gördüğümüz bu saldırıyı kınıyoruz. Kıbrıs Türk halkı olarak Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Temennimiz İsrail hükümetinin uluslararası hukuk normlarına uyarak sivillere ve sivil girişimlere yönelik bu saldırılarını bir an önce durdurmasıdır.”
İsrail'in insani felakete yol açtığı ve sıkı abluka uyguladığı Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Madleen yelkenlisindeki aktivistlerin üzerine, İsrail ordusuna ait dronlarca beyaz renkli, ne olduğu bilinmeyen kimyasal bir sıvı döküldü https://t.co/PC8ZAivUwP pic.twitter.com/iTEk6ruusv
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) June 9, 2025
İspanya, İsrail’in maslahatgüzarını bakanlığa çağırdı
İspanya Dışişleri Bakanlığı, Gazze’ye insani yardım taşıyan ve aralarında bir İspanyol’un da bulunduğu 12 aktivisti taşıyan Özgürlük Filosu’nun İsrail tarafından engellenmesinin ardından İsrail’in Madrid Büyükelçiliğindeki maslahatgüzarını, bakanlığa çağırdı.
İspanya, Gazze’ye insani yardım taşıyan ve 12 insan hakları aktivistinin olduğu “Özgürlük Filosu” adı verilen Madleen yelkenlisini askeri operasyonla alıkoyan İsrail’i kınamak için bu ülkenin Madrid’deki büyükelçiliğinde mevcut durumda görevli olan en üst düzey diplomatını bakanlığa çağırdığını duyurdu.
İspanya resmi haber ajansı EFE’ye bilgi veren Dışişleri Bakanlığı kaynakları, İsrailli diplomatın, Madleen yelkenlisine yapılan operasyona karşı gerekli kınama ve protestonun yapılması için çağırıldığını belirtti.
Bakanlık ayrıca, yelkenlide bulunan İspanyol aktivist ve ailesiyle iletişimde olunduğunu, İsrail hükümetiyle de temasa geçildiğini kaydetti.
Dışişleri Bakanlığı, İsrail maslahatgüzarını son olarak 21 Mayıs’ta, İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’daki Cenin Mülteci Kampı’nı ziyaret eden yabancı diplomatların olduğu bir heyete ateş açmasını protesto etmek amacıyla bakanlığa çağırmıştı.
İspanya hükümetinin Filistin Devleti’ni resmi olarak tanımasının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Mayıs 2024’te Madrid Büyükelçisini geri çağırma kararı almıştı.
İrlanda Başbakan Yardımcısı Simon Harris
İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Simon Harris, sosyal medya platformu X’ten yaptığı paylaşımda, İsrail’in, Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan sivil “Madleen” gemisine saldırısına tepki gösterdi.
Madleen’in, Gazze’de açlık çeken insanlara yiyecek ve ilaç ulaştırma çabası taşıdığını vurgulayan Harris, geminin felaket boyuttaki insani koşullar ortasında silahsız ve sivil girişim olduğunun altını çizdi.
Geminin, ablukayı sona erdirme yönündeki acil ve hayati ihtiyacın “güçlü sembolü” olduğunu vurgulayan Harris, misyonunun, insani yardımın Gazze’ye ulaşması yönündeki acil ihtiyaç olduğunu kaydetti.
İrlanda Başbakan Yardımcısı Harris, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yaşananlar, İsrail makamlarının yardım girişini engelleme yönündeki bir başka teşebbüsüdür. Yardımın Gazze’ye ulaşması, küçük bir sivil grubun omuzlarına yüklenmemeli. İrlanda, İsrail’e ablukasını kaldırması, uluslararası hukuk ve insani ilkeler doğrultusunda Gazze’ye büyük ölçekte insani yardımın kesintisiz şekilde ulaşmasına izin vermesi çağrısında bulunmayı sürekli olarak sürdürdü. Birleşmiş Milletler (BM) ve insani yardım kuruluşları bağımsız biçimde çalışabilmeli ve görevlerini yerine getirebilmeli. İnsanların Gazze’de açlıktan ölmesi dünya ve uluslararası toplum adına utanç. Bugün sormamız gereken soru, filonun haklılığı ya da haksızlığı değil; dünyanın bu noktaya nasıl geldiğidir. Dünyanın Gazze’de açlık çeken çocuklara gözlerini kapatıyor olmasıdır.”
İngiltere, İsrail’in “Madleen” konusunu güvenlik ve itidalle çözmesini istiyor
İngiltere Başbakanlık Sözcüsü, yaptığı açıklamada, Madleen gemisinin ve içindeki 12 aktivistin sabah saatlerinde alıkonulmasıyla ilgili soruyu yanıtladı.
İsrail’in konuyu güvenlik, itidal ve uluslararası insancıl hukuk içinde çözmesini beklediklerini kaydeden sözcü, “Gazze’deki insani durumla ilgili duruşumuzu net şekilde ifade ettik. Başbakan, durumun şok edici ve kabul edilemez olduğunu söyledi.” diye konuştu.
Sözcü, Gazze’ye daha fazla yardımın girmesi gerektiğine de vurgu yaparak, “Gazze’deki ihtiyacı karşılayacak ölçekte, kesintisiz yardım girişinin sağlanması hayati öneme sahiptir.” dedi.
Fransız milletvekilleri, İsrail’in “hukuka aykırı” müdahalesine tepki gösterdi
Aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi milletvekilleri, yaptıkları yazılı açıklamada, İsrail’in yelkenlideki aktivistleri alıkoymasının “uluslararası hukukun açık şekilde ihlali” olduğunu belirtti.
İsrail’in yelkenliye kendi kara sularının dışında müdahalede bulunduğuna işaret edilen açıklamada, bunun aynı zamanda uluslararası deniz ve insancıl hukukun da ihlali olduğu vurgulandı.
Açıklamada, uluslararası topluma bu müdahaleyi şiddetle kınama çağrısı yapılarak, İsrail’in alıkoyduğu aktivistlerin de derhal ve koşulsuz serbest bırakılması talep edildi.
Solcu çevreci parti Yeşillerden (EELV) yapılan açıklamada da aynı şekilde İsrail’in uluslararası hukuka aykırı hareket ettiğinin altı çizilerek, barışçıl aktivistlerin İsrail tarafından alıkonulmasına tepkilerin “uluslararası halk seferberliğine” dönüşmesi temennisinde bulunuldu.
Açıklamada, barışçıl aktivistlerin serbest bırakılması için Fransa, Avrupa ve Birleşmiş Milletlerden (BM) harekete geçmeleri istendi.
Yunanistan’da muhalefet partileri, saldırıya tepki gösterdi
Yunanistan’da muhalefet partileri, saldırıya sert tepki gösterdi.
SYRIZA, Yunanistan Komünist Partisi (KKE), Yeni Sol ve Demokrasi Hareketi, gemide bulunan aktivistlere destek verirken, İsrail’in tutumunu kınamayan Yunan hükümetini de eleştirdi.
SYRIZA lideri Sokratis Famellos, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Madleen bir tehdit değil, gerekli bir dayanışma eylemiydi ancak silahlarla karşılandı.” ifadesini kullandı.
Famellos, partisinin ve kendisinin geminin Gazze’ye serbestçe ulaşması için mücadeleyi sürdüreceğini vurguladı.
KKE tarafından yayımlanan açıklamada da İsrail’in Madleen gemisini ele geçirmesi ve yolcularının gözaltına alınıp sınır dışı edilmesi “kabul edilemez ve kınanması gereken bir eylem” olarak değerlendirildi.
Açıklamada, “ABD, NATO ve AB’nin desteğini arkasına alan katil İsrail devleti, Filistin halkına yönelik soykırımı sürdürmekte, insani yardıma erişimi dahi engellemektedir.” vurgusu yapıldı. Parti ayrıca, İsrail’le askeri işbirliğini sürdüren ve bu müdahaleyi kınamayan Yunan hükümetinin büyük sorumluluk taşıdığını belirtti.
Yeni Sol lideri Aleksis Haritsis de açıklamasında, “(Binyamin) Netanyahu’nun aşırı sağcı hükümeti uluslararası hukuku ihlal ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Demokrasi Hareketi lideri Stefanos Kasselakis ise sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, uluslararası hukuka göre bir gemiye el konulmasının yalnızca terör, uyuşturucu veya silah taşıdığına dair kanıt bulunması durumunda mümkün olduğunu hatırlatarak, “Netanyahu için insani yardım da silah sayılıyor.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Af Örgütü: İsrail’in Madleen gemisine saldırısı uluslararası hukukun ihlali
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) Genel Sekreteri Agnes Callamard, İsrail’in Madleen gemisine saldırısını “uluslararası hukukun ihlali” olarak niteleyerek, geminin mürettebatının “derhal ve koşulsuz serbest bırakılması” çağrısı yaptı.
Londra merkezli örgütten yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Madleen gemisini durdurarak aktivistleri alıkoymasına tepki gösterildi.
Callamard’ın değerlendirmelerine yer verilen açıklamada, “İsrail, insani yardım malzemesi ve dayanışma aktivistlerinden oluşan mürettebatı taşıyan Madleen’i zorla durdurup engelleyerek, işgal altındaki Gazze Şeridi’nde sivillere yönelik yasal yükümlülüklerini bir kez daha hiçe saymış ve Uluslararası Adalet Divanı’nın yasal olarak bağlayıcı kararlarını tüyler ürpertici şekilde hiçe saydığını göstermiştir.” denildi.
Gece yarısı ve uluslararası sulardaki operasyonun, uluslararası hukuku ihlal ettiği ve gemidekilerin güvenliğini riske attığını vurgulayan Callamard, “Mürettebat silahsız aktivistler ve insani yardım görevindeki insan hakları savunucularıdır, derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır.” ifadesini kullandı.
Callamard, ayrıca, aktivistlerin serbest bırakılana kadar işkence ve diğer kötü muamelelerden de korunması gerektiğinin altını çizdi.
Gemide 12 kişi bulunuyor
“Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition)” adlı sivil toplum kuruluşunun, Gazze’ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik yelkenli, 1 Haziran’da İtalya’nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı’ndan Gazze için yola çıkmıştı.
Madleen gemisindeki aktivistler, İsrail ordusunun müdahale etmesi durumunda barışçıl tutumlarını sürdüreceklerini ve direniş göstermeyeceklerini duyurmuştu.
İsrail ordusu, Gazze’ye yönelik ablukayı kırmayı amaçlayan Madleen gemisine müdahale etmişti.
Gemide Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı Yasemin Acar’ın yanı sıra Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad olmak üzere 12 kişi bulunuyor.
Kaynak : AA