AKKÂSE’DE BİRLEŞEN EBRU VE HÜSNÜ HAT
Gel, gel, ne olursan ol yine gel!
İster kafir, ister mecûsî, ister puta tapan ol yine gel!
Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir.
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel…
Rûmi
Akkâse ebru sanatı hüsnü hat ve Ebru sanatlarını birleştiriyor.
Ebru sanatı camiasında “Akkâse ebru”nun, Necmettin Okyay’la geleneksel Türk ebru sanatında başlangıç yaptığı kabul edilir. Osmanlı dönemindeki belgesel kaynaklarda akkâse ebru ya da yazılı ebru çalışmalarına rastlanmamaktadır. Akkâse sözcüğünün “akis”ten kelimesinden geldiği ve üzerine ikinci bir kat ebru yapılarak bir öncekinden “akis/yansıtma” yapıldığı düşünülmektedir. Eğer bir hüsnü hat çalışmasından yola çıkılarak yapılan bir akkâse ebru varsa, bu esere “yazılı ebru” deniliyor. Hat çalışmalarının dışında çeşitli figüratif desenler üzerinde de akkâse ebru çalışmaları yapılabilir; bu çalışmalara en güzel örnek olarak Sadrettin Özçimi’nin Levni minyatürlerinden yola çıkarak hazırladığı koleksiyon gösterilebilir.
Sanatçıyı Akkase ebru yaparken yukarıdaki videoda izleyebilirsiniz. Videoyu izlerken kanala abone olarak yeni videoları izleme imkanı bulabilirsiniz.
N. Okyay’ın Akkâse tekniği arap zamkı kullanımına dayanmaktaydı; Arap zamkı kullanarak çalışılan hattın ya da figürün ana hatlarının içinin ince fırça yardımıyla üstü ıslatılarak ve kurutularak sonradan ebruya yatırılması suretiyle “akkâse ebru” eserler ortaya konmaktadır. Arap zamkı uygulanmış yüzeyler hiçbir şekilde ikinci bir kat ebru almamaktadır. Ancak bu işlem sırasında istenmeyen bir bölgeye arap zamkının damlaması sonucunda temizlik ya da düzeltme yapma imkanı kalmadığından bu işlem çok dikkatle tatbik edilmelidir.
Diğer akkâse ebru yapım tekniği ise, katı’ (kağıt oyma) sanatının kullanılmasıdır. Osmanlı dönemi kitap sanatları arasında yer alan “katı’ sanatı”nın özel teknikleri ve kağıt oyma araçlarıyla (bisturi – kesme bıçağı veya küçük makaslar) akkâse ve yazılı ebru çalışmaları yapılabilir. Bunun çalışmayı yapabilmek için öncelikle kağıt oyma tekniklerine ilişkin maharet ve eğitim zorunludur, Zira gerek desen, gerekse hat eserlerinin kesilip oyulmasında belli kurallara riayet edilmediğinde eserler deforme olabilmektedir. Ayrıca üzerinde çalışılacak hüsnü hat veya figüratif eserin telif haklarıyla ilgili de etik ve hukuki kurallara uyulması gerekmektedir.
Kaynak : Kültür – sanat servisi / hobitat.com