Dünya TuruHaberlerSiyaset

İdlib şehrinde Kimyasal terör saldırısı

Batı Avrupa ülkeleri, İran ve Rusya’nın destek verdiği Suriye rejimi görünümlü Esed’e bağlı terör örgütü, dün Türkiye sınırındaki İdlib şehrinde vahşi bir katliam yaptı. Han Şeyhun kasabası sarin gazı olarak bilinen kimyasal silahla bombalandı. Çoğunluğu çocuk olmak üzere 100’den fazla sivil kimyasal gazdan zehirlenerek öldü, 500 kişi ise yaralandı. Yaralıların kaldırıldığı hastane ve yardım ekipleri de Esed terör örgütünün bombardımanına hedef oldu.

Suriye’de 6 yıldır süren iç savaş süresince 300 binden fazla kişinin ölümünden sorumlu olan Esed rejimi olarak bilinen terör örgütü, dün İdlib şehrinde bir vahşi terör saldırısı daha gerçekleştirdi; hem de kimyasal taşıyan bomba ile… Rusya ve İran destekli terörist rejim, muhaliflerin elinde bulunan Han Şeyhun kasabasına kimyasal bombalarla saldırdı. Saddam rejiminin Halepçe’de gerçekleştirdiği kimyasal katliamın bir benzerini, Bir kitle imha silahı olan ‘sarin gazı’ ile düzenlediği saldırıda yapan Esed, 100’den fazla çocuğu öldürdü! Kimyasal terör saldırısında Çoğu kadın ve çocuk 500’den fazla kişi de yaralandı. Gazdan etkilenen Suriyeli siviller, ağızlarından köpükler çıkararak ya da gazın ciğerlerini tahrip etmesi sonucu nefessiz kalarak can verdi! Kimyasal saldırının en bariz delilleri olan bu belirtiler, Rus destekli Esed rejiminin savaşta hiçbir kural tanımadan terörist eylemlerini sürdürdüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Esed’e bağlı terörist Caniler, insanlık dışı saldırıda yaralananların yardımına koşmaya çalışan sağlık görevlilerine de saldırmaktan çekinmedi. Han Şeyhun’a dün sabah kimyasal roketler yağdıran Esed rejimi terör örgütüne bağlı uçaklar, daha sonra bölgedeki bir sivil savunma merkezi ve hatta bir hastaneyi de bombaladı.

YARALILARA HASTANELER YETMİYOR

Kimyasal saldırının ardından açıklama yapan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), “Rejimin işlediği bu suçlar karşısından uluslararası toplumun sessiz kalması rejimin bu suçları işlemeye devam etmesine neden oluyor” dedi. Suriye geçici hükümeti Sağlık Bakanı Ferras Cundi ise 100’den fazla sivili öldüren saldırıya ilişkin şunları söyledi: “Saat 07.15’te İdlib’in güney kırsalında yeralan Han Şeyhun ilçesinin kuzey mahallesini Sohoy uçakları zehirli gaz taşıyan roketlerle hedef aldı. Bölgede yaralıları tedavi edecek yeterli sayıda hastane olmadığı için, kritik durumdaki yaralılar ambulanslarla Türkiye’ye taşınıyor. Ölü sayısı 100’ü geçti. Çoğu çocuk 500 sivil de gazdan zehirlendi.”

Katliam haberinin alınmasıyla birlikte, malesef Sadece Türkiye yardıma koştu; Türkiye teyakkuza geçti. Hatay’dan İdlib’e açılan Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan 30 kadar ambulans olay yerine intikal ederek ağır yaralıları Türkiye’ye taşıdı. Sarin gazına maruz kalan mazlum insanlar, Reyhanlı Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Bunlardan 1’inin hayatını kaybettiği öğrenildi. Bu arada İdlib’de yaralılara ilk müdahaleyi yapan doktorlar, onlar için acil gereken ilaçların listesini yayınladı. Türk Kızılayı ve İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından yardımseverlere duyurulan listede, ‘Atropin’, ‘Salbutamol’, ‘Hydrocortizone’, ‘Kortivent’, ‘Braledoxym’ gibi ilaçlara acil ihtiyaç bulunduğu ve ilaçlar dışında koruyucu maske, maskeye bağlı filtre kutusu, koruyucu elbiseler, koruyucu ayakkabılar, koruyucu eldivenler, nabulizatör, küçük oksijen jeneratörü gibi ekipmana ihtiyaç bulunduğu ifade edildi.

Bombalama sonrası Han Şeyhun kasabasında can pazarının yaşandığı ve masum çocuk cesetlerinin birbirinin üstünde gözleri ve elleri açık halleri yürek burktu. Çocuk cesetlerinin elleri ve gözleri açık semaya bakar halleri, bir Suriyeli çocuğun ölmeden önce söylediği “Ey Beşar! Allah’tan sana öyle bir gün yaşatmasını dilerim ki, o gün ölümü diler ama onu bulamazsın inşallah!” sözlerini hatırlattı. Sarin gazıyla zehirlenerek can veren çocuklar, Suriye’de vahşetin geldiği noktayı bir kez daha bütün dünya kamuoyuna gösterdi. Yaralılara gaz maskesiyle müdahale eden yardım görevlileri, sarin gazının etkisini azaltmak için yaralıları tazyikli suyla

yıkamaya çalıştılar. Deriye temas eden kimyasal sarin maddesinin temizlenmesi amacıyla yapılan bu çalışma, nefes alıp gazı soluyan ciğerleri gazın etkisiyle tahrip olan mazlumlar içinse bir işe yaramadı. Bazıları, kimyasal gaz taşıyan roketlerin düşmesinin hemen ardından ilk birkaç dakika içinde can verirken, bazıları da ağızlarından köpükler çıkararak ve acı içinde nefes alamadan can çekişerek hayatını kaybetti.

Böyle giderse, Karar verecek halk kalmıyor!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye’deki kimyasal katliama sert tepki gösterdi. Çavuşoğlu, “Bu bir insanlık suçu. Ateşkes başladıktan sonra yer yer ihlaller oluyordu ama bu çok ciddi bir ihlal. Suriye’de Esed’le ilgili kararı halk verecek diyenler görsünler, böyle giderse Esed’le ilgili karar verecek bir halk kalmayacak.

Kınıyoruz, bu insanlık suçudur. Bizim için kabul edilemez, tüm süreci de heba edebilir” dedi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise katliamı en sert biçimde kınadıklarını dile getirerek, “Sivilleri katleden Esed rejimi, Suriye’de devam eden ateşkesi ihlal ederken, çatışmasızlık hâlini ve siyasi geçiş hedefini sabote etmiştir” ifadelerini kullandı.

Suriye’deki katliam, Beyaz Saray’ın geçen hafta “Esed gerçeğini kabul etmeliyiz” açıklamasının ardından ve terörist Rejimi cesaretlendiren bu sözlerin ardından geldi. yapılan kimyasal saldırı, ABD yönetimini zor durumda bıraktı ve ‘yarım ağız tepki vermek’ zorunda kaldılar. Beyaz Saray, “Suriye’deki saldırı Obama yönetiminin zayıf politikalarının sonucudur. Bu kimyasal saldırıyı kınıyoruz. Görmezden gelinemez” ifadesini kullandı. Cumhuriyetçi Senatör John McCain ise kendisi gibi cumhuriyetçi Donald Trump’ın Suriye politikasını eleştirerek, “Esed ve Ruslar, ABD’nin açıklamalarını yakından takip ediyor. Eminim ki Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un geçtiğimiz günlerde Suriye halkına seslenerek kendi geleceklerine kendilerinin karar verecekleri yönünde söylediği sözleri not ettiler. ABD’nin artık geri çekilmesi ve Rusya’yla yeni bir düzen kurmaya çalışması onları cesaretlendirmiştir” ifadelerini kullandı. Trump’a da seslenen McCain, “Özgür Suriye Ordusu’nu destekleyeceğimizi söylemesini istiyorum. Esed’i yerinden almak için her şeyi yapacağımızı söylemesini istiyorum” dedi.

3 yılda 162 kez kimyasal bomba saldırısı yaptılar

Son 10 günde sivillere 4 kez kimyasal bombalarla saldıran terörist Esed rejimi, 25 Mart’ta Hama’nın Latamne beldesinde 2 sivili öldürüp 30’unu yaralamış, İdlib’in El Habit beldesinde ise önceki gün klor gazıyla 20 kişiyi zehirlemişti. Esed’in Suriye’de kimyasal silahlarla en büyük katliamlarından biri 2013 yılında gerçekleşmiş, Şam’ın Doğu Guta semtine sarin gazı içerikli roketler yağdıran rejim, 1400’ü aşkın masumu öldürmüş, 10 binini yaralamıştı. Son katliam, Esed’in ülkedeki 162. kimyasal saldırısı olarak kayıtlara geçti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir