HaberlerSiyaset

Askeri darbenin yıl dönümünde neler yaşandı

Darbe girişiminin yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde farklı yönlerden gelerek gruba katılan on binlerce kişi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde toplandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan köprüdeki törende yaptığı konuşmada, “Önce bu hainlerin kafasını kopartacağız” diye konuştu.
Erdoğan’ın daha sonra liderleri Kemal Kılıçdaroğlu’nu sert dille eleştirmesine CHP milletvekilleri tepki gösterdi.
Türkiye genelinde selaların okunmasının ardından Ankara’daki Milli Birlik Yürüyüşü başladı ve TBMM’de tören düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis’teki törende yaptığı konuşmada “Düşmanlarımızı tek tek saysak çok ciddi uluslararası krizle karşı karşıya kalırız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz etkinlikleri çerçevesinde Millet Camii’nde sabah namazı kıldı. namazın ardından Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 15 Temmuz Şehitler Abidesi’nin açılışını gerçekleştirdi.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın ardından kürsüye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kürsüye çıktı.

Erdoğan konuşmasına şöyle başladı:

Türkiye’nin yakın tarihinde yaşadığı en büyük işgal ve ihanet girişimi olan 15 Temmuz’un birinci yıldönümü vesilesiyle buluştuk.
Bu millet 15 Temmuz’da herhangi bir topluluk değil millet olduğunu, hem de nasıl bir millet olduğunu tüm dünyaya göstermiştir.
Bir asır önce yedi düvelin bir araya gelip tüm gücüyle yüklendiği Çanakkale’de herkesi şaşırtan bir zafere imza atmıştık. 15 Temmuz’da da 7 düveli arkasına alan bir ihanet çetesinin 40 yıllık planını bozarak yeni bir zafer kazandık.
Benim milletim ordulaşmış bir ihanet çetesine karşı yüreğindeki imanı ve çıplak elleriyle bir mücadele verdi.
Kurşunu göğsünde durduran başka bir millet yok.
Bu millet göğsünü siper etti. Tankı yumrukla durduran başka bir millet yok. Tankın egzozunun içine fanilasını koyarak tankı durduran başka bir zeka da yok.
Zalimle mazlumu ayırmak için adaletin simgesi olarak kullanılan o mitoloji heykelini utandıracak bir başka heykel yoktur.
Önünde bulunduğumuz TBMM bizim bağımsızlığımızın sembolüdür. Bu Meclis, Kurtuluş Savaşı’nı bizzat idare etmiştir.
Tarihimizde hiç kimse bu kutlu çatıya el uzatmayı düşünmemiştir.
Erdoğan’ın konuşması “İdam isteriz!” sloganlarıyla bölündü.

Bunun üzerine Cumhurbaşkanı, konuşmasına şöyle devam etti:

Ben sizle kanaatimi paylaştım. Parlamento burada. Parlamentoya gelir ve ben geçeceğine inanıyorum, geçtiği zaman bana geldiğinde de ben tereddütsüz onaylarım.
Çünkü 250 şehidimizin ve milletimizin burada ahı var. 2 bin 193 gazimizin ahı var. Hans ne der, George ne der, ben buna bakmam. Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin, Ayşe, Fatma, Hatice ne der ben ona bakarım.
Bu ihaneti yapanlar böyle alçakça bir cüret göstermişlerdir. Çünkü onlar ülkenin yönetimine el koymanın ötesinde niyetlerle yola çıktılar.
Milletimizi esir ederek medeniyetimizi yıkmaktı amaç.
Bu yüzden TBMM’yi hedef alıp bombaladılar.
Darbeciler halkın evlerine saklanacağı, vekillerin kaçacaklarını düşündüler. Milletimiz meydanlara çıkıp ülkesine sahip çıkarken, Ankara’da vekillerimiz bir araya gelmeye başlamışlardır.
Pennsylvania’daki Feto Türkiye’deki temsilcilerini idare edemiyordu.
Kimse Feto’nun kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmaktan çekinmesin.
23.15’te Atatürk Havalimanı’nda on binler vardı. Orada bir siyasetçi de vardı. Ne yazık ki tankları VIP’nin önünden çekip çıkmayı planladı.
Tankların başındakilerle pazarlık yapıldı, tanklar oradan çekildi, “Tankların önüne çıkarım” diyen bu kişi Bakırköy’deki belediye başkanının yanına gitti.
Bugün baktım hâlâ konuşuyor, bu olayı kontrollü darbe olarak ifade ediyor.
Kimseyi anlatmayalım, kontrollü darbe demek gerçekten bir nasipsizliktir, nasipsizliğin ötesinde vurdumduymazlıktır.
Siz bu milleti ne zannediyorsunuz? Nasıl böyle dersiniz? Siz yoksa bu sürecin hâlâ böyle devam etmesini mi istiyorsunuz?
Pazartesi OHAL MGK gündemine gelecek, konuşacağız ve hükümetimize tavsiye kararı alacağız.
Dünyanın değişik yerlerinde OHAL ilan ediyorlar, Fransa’da bakıyorsunuz teröristler 10-15 kişi öldürüyor, bir yıl OHAL kararı alıyor.
Bizim ülkemizde devletimizi yıkma operasyonu yapılıyor, 250 kardeşimiz şehit ediliyor, hâlâ kontrollü darbeden bahsediliyor. Yazıklar olsun başka ne diyeceğiz…
Söyleyecek fazla söze herhalde gerek yok.
Saat 01.30’da Meclis’e ulaşmayı başlayan 106 vekille genel kurul açıldı.
Grup başkan vekilleri darbeye karşı duruşlarını ifade ettiler.
Tiyatro diyenler o gece neler yaşandığını Meclis’imizin yayınladığı kitaptan en ince detayına kadar öğrenebilirler.
Bu Meclis kurulurken tekbirlerle açılmıştır.
15 Temmuz’da da TBMM yine milletvekillerimiz ve milletimiz tarafından aynı şekilde dualarla, tekbirlerle müdahale edilmiştir.
Helikopterlerden mermiler, F-16’lardan bombalar gelirken vekillerimiz çalışıyordu. Milletvekillerimiz darbecilere başaramayacaksınız diye bağırıyordu.
Buradan o gece genel kurulda bulunan 106 milletvekilimizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Darbeciler Meclis’i bombalarken ne kadar alçaldılarsa milletvekillerimiz de o derece yüceldiler. Böyle millete böyle meclis yakışır.
Gazilikle ikinci kere şereflenen Meclis’in kalbimizdeki yeri de artık çok daha başkadır, bir daha kimsenin el uzatamaması için artık daha çok çalışacağız.
Ey Feto, senin gideceğin yer yok. Bu milleti parçalamak için yapmadığın iş, çalmadığın kapı kaldı mı? 400 dönüm yeri sana tahsis ettiler oradan dünyayı ediyorsun. Darbe hesabı yapanlar Allah’ın hesabının üzerinde bir hesap olmadığını unuttukları için kafalarını duvara değil milletin iradesine vurdular. Şimdi mahkemelerde ihanetlerinin hesabını veriyorlar.
Vatanlarını Pennsylvania’daki şarlatanın emirleriyle bir dolara satanlar zindanlarda çürürken bu meclis millete hizmet etmeye devam edecek.

“Türkiye’nin yaşadığı en büyük ihanetlerden biri olan 15 Temmuz’un yıldönümünde şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Salı günü başlayan ve bu gece 24’e kadar devam edecek programlarla şehitlerimizi anıyoruz.
15 Temmuz’u unutturmama sözümüzü yerine getirmekte kararlıyız. 15 Temmuz’u ne kendimiz unutacağız, ne de bizden sonraki nesillere unutturacağız.
Biz bugün nasıl Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı unutmuyor, yadediyor, bu mücadelelerden gereken dersleri çıkarıyorsak 15 Temmuz’u da böyle bir dönüm nokası olarak görüyoruz.
Bizim yaptığımız tek şey o gece milletimizle birlikte olmaktı. Milletimizle yürek yüreğe, kafa kafaya, kol kola Fetocu hainlere ve onları kullanan güçlere meydan okuduğumuz için bugün buradayız.
54 yıl geçti, hala bizimle bunlar dalga geçiyor. Verdikleri sözleri tutmazlar, vize uygulaması dersin tutmazlar, mültecilerle ilgili para vereceğiz derler vermezler. Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz bu işin çaresi yok.
O gece sokaklara dökülen milyonları görmeyenler, Feto’dan PKK’dan tutuklu olanların hakları için kendilerini paralıyorlar.

Bana Hamburg’da G-20’de bunu soruyorlar, 250 şehidi sormuyorlar.
Birileri de sözde Adalet Yürüyüşü yapıyorlar. Niçin? Bizim Hatay’da Türkmen kardeşlerimize gönderdiğimiz yardımlarım Fetocular tarafından önünün kesilerek MİT tırları Fetocu savcılarla önü kesiliyor, sandıklarda ne var ne yok bakılıyor ve ‘ben yaptım oldu’ denilerek yapılıyor.
Şimdi içerde. Bu işin hesabını verecekler, lamı cimi yok. Şu anda yargıda, bakıyorsunuz keyif yerinde.
Orada şehitlerimizin ailelerine karşı caka satıyorlar. Ben bugün söyledim, Başbakan da burada Adalet Bakanı da burada: Bunlara Guantanamo’daki gibi özel elbise giydirip gelmeleri lazım. Grand tuvalet mahkemeye gelmek gibi bir şey olmaz ya.

Başta MHP Genel Başkanı olmak üzere 15 Temmuz karşısında dimdik duran tüm siyasetçilerimize milletimiz adına şükranlarımızı sunuyorum.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

“Meşru hükümet yanında yer almak yerine benim aleyhimde konuşacak basın kuruluşlarına şahit olduk.

“Hiçbir vatandaşımızın olmadığı yerlerde, büyükelçiliklerimizin önüne gidip tavrını ortaya koyan dostlarımız da vardı.

“Riyakarlıkla günler sonra güya üzüntülerini ifade olanlar da oldu.

“Ya bu dünya garip dünya.

“Eğer güçlü değilsek bize bir gün yaşama hakkı vermeyecek o kadar çok düşman kapıda bekliyor ki.

“İsimlerini tek tek saysak çok ciddi uluslararası krizle karşı karşıya kalırız.

“Onlara 15 Temmuz’un ardından verdiğimiz mesajı tekrarlamak istiyorum: Başaramayacaksınız, milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız, milletimize diz çöktüremeyeceksiniz, bizi yolumuzdan geri döndüremeyeceksiniz.

“Biz dostumuzu da biliyoruz, düşmanımızı da biliyoruz.

“Terörle mücadelede sadece son 2 yılda 2 bin şehit verdik. Her bir rakamın bir can olduğunu asla unutmuyoruz.

“Biz millet olarak topyekûn şehit yakınıyız. Her acı derindir ama anaların acısı daha derindir.

“Anneler dindiriniz gönlünüzün yasını,

“Düşman kanıyla sildik palamızın pasını,

“Yeniden çizmek için vatan haritasını,

“Kandan ve kıyametten bir sahneye çevirdik,

“Gökleri çatırdayan bir vatan parçasını.

“Anneler ağlamayın dönmeyenlerinize,

“Vatan katillerini getirdik işte dize.

“Yarın bir daha saldırılarsa tekrar dize getireceğiz.

“15 Temmuz’u ruhen yaşayan tüm siyasi hareketlerimize teşekkür ediyorum.” dedi.

TBMM’de düzenlenen törende Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in ardından kürsüye TBMM Başkanı İsmail Kahraman geldi.

İsmail Kahraman’ın konuşmasından bazı bölümler şöyle:

“Geçen yıl tarihimizin kaydettiği en büyük ihanetle karşı karşıya kaldık. Gece boyu mücadele ederek ruh hastası bir şizofrenin, bir vatan haininin 40 yıllık işgal planını boşa çıkardık.

“Feto’nun sırtını yasladığı yurtdışı odaklara bizi yenemeyeceklerini göstermek için tekrardan meydanlardayız.

“Zaferlerle dolu şanlı bir geçmişe sahibiz. Bastığımız toprağın altında milyonlarca şehidin yattığının idrakindeyiz.

“Bugün yurdumuz parçalanmadıysa, Suriye, Irak ve benzeri ülkeler gibi olmadıysa şehit ve gazilerimiz sayesindedir, hepsine minnet borçluyuz.

“Vatan, millet, iman, ezan, istiklal namusumuzdur. Değerlerimize uzanan elleri kırarız, dilleri keseriz, canları yok ederiz.

“Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla meydanları doldurduk.

“Densizlere, hadsizlere hadlerini bildirdik.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere Başbakan Binali Yıldırım’a, siyasi partilerimizin genel başkan ve yöneticilerine, peygamber ocağımızın gerçek mensuplarına, emniyet güçlerimize, diyanet işleri başkanımıza, bütün sivil toplum kuruluşlarına, sendikalara, üniversitelere, basınımıza, gözünü budaktan sakınmayan milletimin her ferdine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” dedi.

İstanbul’dan Ankara’ya giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anma törenine katılmak üzere TBMM’ye geçti.

Törende önce İstiklal Marşı, sonra da darbe girişimi sırasında hayatını kaybedenler için Kur’an okundu.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de olaylar sırasında hayatını kaybedenler için dua etti.

Mehmet Görmez törende yaptığı konuşmada, “Dinimizin, milletimizin bekasını sarsacak her türlü dahili ve harici fitne ve fesatlardan milletimizi halas eyle Allah’ım” dedi ve ekledi:

“Birbirimizin hukukunu kendi hukukumuz sayabilmeyi bahşeyle Allah’ım.

“Tek yürek olmuş bir halde el açtık, dua ediyoruz Gazi Meclis’in önünde, sen birliğimizi daim eyle Allah’ım.” şeklinde konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir